| Karadeniz’de doğal gazSon günlerde özellikle görsel medyada, en çok tartışılan konu; Karadeniz  de sözde keşfedilen doğal gaz ile ilgili tartışmalar. Ve tanık oluyoruz ki pek  çok uzman, 320 milyar m3’lük müjdenin anlamı olmadığı yorumlarını  yapıyorlar.
 Ben bu olaya başka gözle bakmak istiyorum Düşüncelerimi sizlerle paylaşayım.  Karadeniz’in ortasındaki gemide görevli gerçek emekçiler ki mutlaka bu  tartışmaları televizyonlar-dan izliyorlardır. Çok zor koşullarda ailelerinden  çok uzaklarda yaptıkları feda-kârlıkların bir işe yaramadığını düşünüyorlarsa  buna gerçekten çok üzülürüm. O gemideki gerçek emekçiler üzülmeyin; bu ülkede “emek  en yüce değerdir” diyen pek çok yurttaşımız sizinle birliktedir.
 Bende yaşamım boyunca hep sol siyasette görev yaptım. Ancak emekten  yana olmanın bedelini hep ödedim. Yine de tekrarlıyorum emek en yüce değerdir. Karadeniz adı çok eski eski dönemlerde eski Grek Uygarlığı tarafından  Pontus olarak anılırdı. Pontus "Dost olmayan deniz demekti" şimdi o  emekçilerimiz o denizin kara kışında o platformda o dost olmayan denizin azgın  dalgaları ile baş başa kalacaklar. Sayın cumhurbaşkanımızın doğal gaz bulduk tartışmalarına ben özünde  kökten karşıyım. Öncelikle kömür ve daha sonra petrol ve doğal gaz olmak üzere  bütün bu fosil kaynaklı yakıtların yerini yenilenebilir enerji kaynaklarının  almasını savundum ve savunmaya devam edeceğim. Dünyada lityumun önemiBen geçtiğimiz gün tüm ülke olarak sayın cumhurbaşkanının müjdesini beklerken  her yorumcunun farklı bir beklentisi vardı. Gerçi müjdenin genellikle doğal gaz  bulundu haberi çoktan yaygınlaşmıştı ama yine de farklı beklentiler vardı.
 Bana, “Senin için müjde nedir?” diye soranlara ben “Türkiye de çok  miktarda lityum bulunması” derdim. Eskiden başta ABD haydut devlet olmak üzere hangi ülkede petrol varsa  o ülkede mutlaka darbe yapılırdı. Bu nedenle şu yakıştırma çok kullanılırdı “Kan  kokusu almış köpekbalığından daha tehlikeli olan petrol kokusu almış ABD emperyalizmidir.” Artık doğal gaz ve petrolün modası yavaş yavaş geçiyor. Şimdi elektrikli  arabaların bataryalarında kullanılan lityum için ilk darbe Bolivya’nın başkanı  Evo Moralese yapıldı. Tabii ki ABD tarafından… Şimdi Dünyamızın bilinen Lityum rezervlerini inceleyelim… 
              
                | Ülke | Rezerv  (ton) |  
                | Bolivya | 9.000.000 |  
                | Şili | 7.500.000 |  
                | Çin | 7.000.000 |  
                | ABD | 6.900.000 |  
                | Arjantin | 9.000.000 |  
                | Avusturalya | 2.000.000 |  
                | Diğer ülkeler | 5.500.000 |   ABD’li milyarder Elon Mask ABD’nin kendisine lityum için Bolivya’da  darbe düzenlediğini iddia etti ve “Lityum için her ülkede darbe yapabiliriz”  dedi. Daha sonra geri adım atmak zorunda kaldı!!! ve ihtiyacını Avustralya’dan karşıladığını  itiraf etti.
 Seller, Su baskınları, İklim  değişiklikleriŞimdi sizlerle yüz çok önemli bir ekonomistten dünya kamuoyunu uyaran  mektubu paylaşmak istiyorum.
 “Nobel ekonomi ödüllü Joseph E. Stiglitz eski BM sürdürebilirlik  danışmanı Jeffrey Sachs kadar 100 ekonomist ortak bir mektuba imza attı. Mektup  da şu görüşlere de yer verildi mahsul ve su kıtlığı orman yangınları, aşırı  hava koşulları, zorunlu göç ve salgınlar gibi büyük ölçekli sorunlar ısınan  dünyada daha hızla büyüyor.” Bu çok önemli yazının tamamını derleyen Batuhan Sarıcan yazısından  alabilirsiniz. Bu görüşleri destekleyen bir yazıyı sizinle paylaşayım. Yazının başlığı  şöyle: “Termometreler alarm veriyor.” Temmuz ayı kuzey yarımküredeki en sıcak ay oldu. DMÖ (Dünya Meteoroloji  Örgütü) başkanı Clare Nullis “Sibirya’nın Verkhoyansk 20 Haziran ayında 38  derece sıcaklık ölçüldüğünü” söyledi. Ayrıca şu açıklama ya göz atalım “Artık geri dönüş yok iklim değişikliğine  bağlı küresel ısınma özellikle buzullar üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip ve bu  buzulların erimesi dünya çapında milyonlarca insanı tehdit ediyor.” Küresel ısınma ile ilgili, bir başka gelişme haberi ise Kaliforniya’dan  geldi ormanları yıllardan beri yanıyor. ABD başkanı felaket bölgesi ilan etti.  Ancak Vali “İklim değişikliği ve küresel ısınmaya inan-mayanlar buraya  gelsinler” demişti. Ben de iki gün önce Giresun’umuzdaki büyük felaketi  görenleri uyarıyo-rum. “Gelin iklim değişik-liğinin sonuçlarına tanık olun ve  daha sonra İzmir’imize gelin ve gittikçe artan kuraklığa tanık olun.” 
 İklim Değişikliği konusunda son sözlerim; ben bugüne kadar her zaman yenilenebilir  enerji kaynaklarından yana oldum her zaman İsveçli iklim aktivistinin  mücadelesini destekledim.
 Yine son günlerde ülkemizdeki gerek görsel basın gerekse yazılı  basında tartışılan konu, ABD başkan adayı Biden’in en etkili televizyonlarda yaptığı  iki saat sürdüğü söylenen konuşması. Bu konuşmada ülkemize sadece iki dakika  ayırmasını, Ortadoğu’nun bu çok önemli jeopolitiği olan ülkesini bu kadar  önemsizleştirmesini kabul edemez. Öncelikle onun uluslararası siyasette ki bilgisizliği ve de  ilgisizliğini gösteriyor ayrıca yaptığı konuşmada biz diktatörlükleri desteklemiyoruz  sözüne bu dünyada inanan olur mu? Sözde bu adam ABD siyasetinin en tecrübeli  adamı olacak.
 ABD’de dış politikayı başkanlar değil Pentagon belirler. Pentagon’un  ise Türkiye gibi bir ülkeyi yok sayma lüksü hiç olmaz. Özellikle de Rusya ve  Çin ile oldukça ilişkilerinin çok sorunlu olduğunu gözlemlediğimiz şu günlerde.
 24 Nisan geldiğinde diğer başkanlar gibi büyük felaket diyecekler ama  Türkleri soykırımcı olarak suçlayamayacaklar. Seçimleri kazanmak için Ermeni  lobisine söz vermelerine rağmen Avrupa Birliği de her ne kadar Yunanistan’ı ve Güney  Kıbrıs’ı alenen desteklese bile Türkiye’yi asla gözden çıkaramazlar. Şimdi geriye sadece tüm siyaset uzmanların ortak görüşleri olan  benimde aynen katıldığım Suriye veMısır ile ilişkilerimizin düzeltilmesidir.
 Deprem ve İzmir
  Yazımı bugün sonlandırırken bütün gözler İstanbul’da beklenen büyük  depreme yoğunlaşmış iken İzmir İnşaat Mühendisleri Oda başkanım Eylem Ulutaş kardeşim  İzmir’e dikkatleri çekti. Çünkü İzmir de ciddi bir deprem kentidir. Kendisini  içtenlikle kutluyorum. Önümüzdeki hafta kendisini destekleyecek yorumlarım  olacak. 30 Ağustos Zafer Bayramı Zafer Bayramını tüm bay-raklarımızla kutluyoruz. İnancım o ki Muğla’dan  Artvin’e, Edirne-’den Urfa’ya ülkenin her köşesi ne şanlı bayraklarımızla  donatılsın ve bu bayramı yok sayanlar utansınlar.
 ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son  yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:http://www.osmanakbasak.com/
 Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.html
 |