12 Kasım 2018

Ülkemizdeki Siyaset, Türkiye’ye uluslararası uyarılar,
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi, Dış Siyaset, Hakkâri Faciası...

Ülkemizdeki Siyaset 
İç siyasetimizde iktidar ve başta ana muhalefet olmak üzere muhalefet arasında gerilim iyice arttı. Bugün ülkemiz için tek bayrak ve tek devletten söz edebiliriz ancak tek millet diyemeyiz artık. Bir tarafta Sünni İslam merkezli iktidar diğer tarafta laiklik, Mustafa Kemal sevgisi, bir tarafta andımız, diğer tarafta andımıza karşı duruş, ayrıca görsel medya ve yazılı medyadaki ayrışma…
Şimdi her iki tarafı da bir araya gelmesi söz konusu olabilir mi?

Evet, şimdi sizlere son on beş günde gerek iktidar yandaşı medyada gerekse muhalefet yanlısı medyadaki haber başlıklarından söz etmek isterim.
1) Açlık kapıda, Türkiye iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden,
2) Beyşehir gölünün son günleri (Van Gölü’nden sonra Türkiye’nin en büyük gölü)
3) Dünya can çekişiyor (çeşitli ülkelerde doğal olmayan olaylar)
4) Zehirlenen Türkiye “hekimler uyarıyor ergene nehri ile sulanan ve üretilen tüm ürünlerde belirli ve net olarak ağır metaller var en tehlikeli kanserojenlerden olan kadmiyum nedeni ile ergene çevresinde yaşayanlarda kanser oranı normalin 4 katı.
5) Güneydoğu aşırı kurak (Bu konuda ayrı bir analiz yapmalıyım Birecik Barajında su toplanır iken Irak ile karşı karşıya geldik yani Ortadoğu’da su savaşları başladı)
On beş günde arşivimde olan 50 ye yakın iklim değişikliğinin bedeli haberlerinden seçtiklerimi sizlerle paylaştım.

SONUÇ iklim değişikliğinin ülkemizde suya erişim ve gıdaya erişimde riskler elle tutulur ve gözle görülür hale gelince daha önce ikiye ayrılan halkımız ve onların temsilcileri bir araya gelecekler ve hızla yaklaşan bu tehlikeye karşı ortak hareket etmek ihtiyacını hissedecektir.

Türkiye’ye uluslararası uyarılar 
1) NASA: Türkiye son 900 yılın en kurak dönemini yaşayacak.
2) Dünya Bankası: Türkiye küresel iklim değişikliği nedeni ile en fazla kuraklık yaşayacak ülkelerin başında geliyor. Kuraklık gıda fiyatlarını çok etkileyecek

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi
Sayın Aziz Kocaoğlu’nun parti yönetimi ile daha doğrusu Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile tartışması sonucu önümüzdeki yerel seçimlerde aday olmayacağını kamuoyuna açıklaması sonucu büyük şehir bel başkanlığına pek çok aday heveslendi.

Şimdi bu kişilere İzmir büyük şehir başkanlığının ne kadar büyük riskler taşıdığını anlatacağım;
İzmir şehri kuraklığın en riskli sürecine girdi şu an için aylar geçti şehrimize yağmur yağmıyor.
Sizlere İzmir’deki barajların 2 kasım günkü doluluk oranlarını veriyorum;
Tahtalı Barajı  %29,90
Balçova Barajı %19,93
Güzelhisar Barajı  %65,24
Gördes Barajı %10,03
Çeşme Kutlu Aktaş Barajı % 9,40

İzmir’in ihtiyaç duyduğu içme suyunun %60’ı Manisa Göksu ve Sarıkız’dan geliyor. Bu da ülkenin en verimli ovası olan Gediz ovasında milyarlarca dolar üretim kaybına sebep olmaktadır. iki şehir arasında her an gerilim potansiyeli var.

İzmir’in su sorunu çözmek Balıkesir ve Uşak bölgesinden ve daha uzak bölgelerden su getirmek zorunludur. Ve bunun bedeli en az 200milyar dolarlık yatırım ve çok yüksek teknik kadro gerektirir.

Aday adaylarını uyarmak istedim sadece.

GAP projesi 21. yüzyılın en büyük projelerinden biriydi. O dönem ülkemizin en başarılı kurumu olan Sonunda Devlet Su İşleri’nin ve onun çok değerli kadroları ile başarıldı. Fakat daha sonra bu kurum dış mihraklarca çökertildi. Çünkü bu suya başta İsrail olmak üzere orta doğu ülkelerinin ihtiyacı vardı. Hatta bu barajlar için batılı emperyal güçler kredi vermeyi reddettiler. Gerekçeleri çok çirkindi, o bölge sanki başka bir millete aitti yani Kürtleri kastediyorlardı oysa Türkler ve Kürtler aynı ulusuz. Sonunda Devlet Su İşleri’nin o efsane kadrosu dağıtıldı. Yerlerine “Kuraklık dereleri gölleri kurutuyor, acil yağmur duasına çıkalım” diyen kadrolar aldı.

İşte bu dağıtılan kadrolardan bir tanesi değerli arkadaşım İnş. Müh. Dursun Yıldız,  sanırım önümüzdeki günlerde İzmir İnş. Müh. odasının davetlisi olarak İzmir’e gelecek. Kendisi ile İzmir’in su sorunu çözmek için hangi projelere gereksinim var onları sizlerle paylaşacağım.

Ve çok önemli bir konu; acaba GAP bölgesinde alanların ne kadarı Ortadoğu’nun baş belası İsraillerin doğrudan veya dolaylı yollardan eline geçti? Bu konuda araştırmacı yazar Yılmaz Dikbaş’ın uyarılarına dikatinizi çekmek isterim.


Dış Siyaset
Bu hafta benim dış siyasette en fazla önemsediğim iki konu var:

1) Sayın Cumhurbaşkanımız Ukrayna Başbakanı’na Rusların Kırım’a haksız olarak el koyduğunu bir kez daha belirtti.
Daha önce Birleşmiş Milletler’de yapılan “Kırım kime aittir?” oylamasında sözde stratejik ortağımız olduğu Rusya’nın değil Ukrayna’nın diye oy kullanmıştık ancak Türkiye’nin jeopolitiğinin ne kadar önemli olduğu bilen Rusya şimdilik bu tavrımızı dikkate almamıştır. fakat nasıl Suriye’nin kuzeyi bizim kırmızı çizgimizse ve Doğu Akdeniz’deki ve Ege Denizindeki münhasır ekonomik bölgesi bizim kırmızı çizgimiz ise Kırım’ın da Rusya’nın olduğu konusu ve Suriye’nin ulusal bütünlüğü de Rusya’nın kırmızı çizgisidir.  Güneyimizde PKK- PYD destek veren 21 yüzyılın haydut devleti ABD’ye karşın Rusya ile ilişkilerimizin tutarlı olmalıdır bence.

2) Macron’un Avrupa ordusu fikri ABD başkanı Trump’ı kızdırdı.  Çünkü Macron her ne kadar Rusya’ya ve Çin’e karşı ve gerekirse ABD ye karşı “Kendi ordumuzu kurmalıyız” sözüne Almanya şansölyesi Merkel de biraz kontrollü olsa da destek geldi.

Fransa’daki birinci dünya savaşının sona ermesi 100 yıl anmaları toplantısında ikili konuşmaları takip edeceğim.

Hakkâri Faciası
Tam bugün 12 Kasım yazımı sonlandıracaktım ki çok acı bir haber aldım. Haberi Sayın Cumhurbaşkanı’mız kamuoyuna duyurdu. Yedi kahraman askerimiz şehit düşmüştü. Her birinin ayrı ayrı kahramanlık öyküleri vardı ama tek ortak yanları anayolunun farklı yörelerinden gelmişlerdi, mütevazı evlerine şanlı bayraklarımız asılmıştı.

Ayni Çanakkale destanındaki gibi “Çanakkale’de bir uzun selvi, kimisi nişanlı kimisi evli”ydi…

TÜRK ORDUSUNUN VE TÜRK MİLLETİNİN BAŞI SAGOLSUN

ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.html