19 Kasım 2017
 
 
İklim değişikliği -1 Enerji kaynakları

İklim değişikliği
Genel bir deyiş vardır şeytanın avukatı olmak diye, oysa ben meleklerin avukatlığını yapacağım bugün meleklerden kastım gökteki meleklere değil tabii, yeryüzündeki melekler. Yani bizlerin melekleri, yani çocuklarımız ve de torunlarımız, onlar için canımızı veririz diyen dedeler, büyükanneler, yeni doğan bebekleri için yüreği sevgi dolu anneler, yeni doğan bebeğini incinir mi diyerek kucağına bile alamayan babalar. Bugün sizler için kömür santralları lobilerine, fosil yakıt lobilerine karşı savaşacağım. Kim ne derse desin umurumda değil.

Şimdi sizlere iklim değişikliği ile uyarılar arşivimden bazı başlıkları paylaşacağım;

1) Dünya alarm veriyor, insanlığa uyarı, dünyanın 184 ülkesinden 15 bin bilim insanı Fransız Le Monde ve BioScience bilim dergisinde "Bilim insanlarından insanlığa uyarı" isimli makalelerinde gezegenimizin durumunun göstergelerinin alarm verdik-lerini açıkladılar.

2) Avrupa'da kömüre veda. Birleşik Krallık, Hollanda, Fransa ve Portekiz'den sonra İtalya da kömüre dayalı elektrik üretimini terk etmek kararı aldı WWF (doğal hayatı koruma derneği) İtalya iklim ve enerji sorumlusu Midulla bu kararın İtalya'yı Paris anlaşması hedeflerine bir adım daha yaklaştırdığını, İtalya hükümeti KÖMÜRÜN İKLİM SAGLIK VE ÇEVRE KATİLİ OLDUGUNU kabul etti.

3) İklim değişikliğinde afetler artacak. Antalya'da önceki günlerde meydana gelen hortumda 28 kişi yaralandı, sera alanları yerle bir oldu. Prof. Dr. Orhan Şen, "Küresel ısınma sonucu doğal afetler yaşanmaya devam edecek, yetkililer bu gerçeği farkına varıp yeni planlar yapmalı dedi. (Bu felaketin yöreye zararının 150 milyon lira olduğu ifade ediliyor) aynı günlerde Yunanistan'da sel felaketi tarihinde görülmemiş boyutta pek çok kimse hayatını kaybetti zarar çok yüksek.

4) İklim değişikliği göç ettiriyor. The Lancet dergisinin yayınladığı yeni araştırmanın sonuçlarına göre iklim değişikliği sebebi ile gerçekleşen göçün milyonlara ulaşacağı fiziksel ve zihinsel olarak insan yaşamı üzerinde çok etkili olacaktır.

5) Uluslararası para fonu (IMF) başkanı Christine Lagarde "Eğer iklim değişikliğini çözemez isek karanlık bir geleceğe sürükleniriz" dedi.

6) ABD, Paris iklim anlaşmasından çekileceğini bildirdi. (Tam 50 yıldır dünyayı felaketten felakete sürükleyen bu ülke şimdi de yer küremizi yeni felaketlere sürüklüyor.)

7) İngiliz ünlü bilim adamı Hawkings "Trump dünyamızı Venüs'e çevirebilir" dedi.

8) Kanada'nın kuzey eyaleti Vancouver'de benzin pompalarının üstüne fosil yakıtların zararına ait etiket yapıştırılması zorunluluğu getirdi. (Yazarın notu: fosil yakıtta dünyanın en zengin ülkelerinden birinden söz ediyoruz)

9) En son olarak Suriye Arap Cumhuriyeti bunca savaştan sonra iklim sözleşmesini imzaladı.

Sizlere iklim değişikliğinin ürkütücü boyutlarından bazı basında çıkan bazı yazılardan başlıklar sundum. Bundan sonrada iklim değişikliği yazılarıma devam edeceğim.

Peki, ülkemiz Paris sözleşmesinin neresinde derseniz? Türkiye anlaşmayı Büyük Millet Meclisine getirmeyeceğini ilan etti. Gerekçesi karbon salınımları ile ilgili Birleşmiş Milletlerinin Türkiye'yi zengin ülkeler arasına sokması imiş, oysa bizim ülkemiz yoksul ülkeler sınıfına girmesi yani destek alması gerekirmiş! Peki, siz hükümet yetkileri demediniz mi; Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girdiğini, Avrupa'nın ve Almanya'nın da bizi kıskandığını!  

Sonu; ülkemiz 80 tane yeni kömür santralı kurmayı hedefliyor. Oysa ülkemiz yenilenebilir enerji kaynakları olarak (güneş ve rüzgâr) dünyanın en elverişli ülkesi.

Gerçi kömür ocaklarında çalışan işçilerimizin "Ekmek paramız" deyişlerine saygılıyım ama onlar yenilenebilir enerji kaynaklarının işçileri olabilirler.

Almanya'daki son iklim değişikliği sempozyumunda Almanya da kısmen kömür santralından vazgeçeceğini açıkladı. Böylece tüm Avrupa'da kömür santrallarının kapatılması sonucu fiyatları düşünce bizim kurnaz iş adamları fırsatı kaçırır mı hiç.

Son söz:
Kim olursanız olun bu ülkenin geleceğini karartmayın.

Değerli izleyicilerim, iklim meselesini bundan sonraki haftalarda da ısrarla sürdüreceğim gelecek yazımda değerli arkadaşım en son Almanya'daki iklim konferansına katılan Hidropolitik Akademi başkanı Dursun Yıldız'ın gözlemlerini paylaşacağım.