| Küresel Güçlerin Mücadelesi ve TürkiyeSon günlerde kamuoyumuzun  etkilendiği en önemli gelişme ABD - Kuzey Kore gerilimi ve "Bu gerilim küresel  güçler arasında nükleer bir hesaplaşmaya dönüşür mü?" kaygısı.
 
 
  Küresel güçlerin birbirleri ile  savaşması ve bu savaşın nükleer bir savaşa dönüşmesi asla mümkün değildir,  çünkü bu savaşın kazananı olmaz. Nükleer bir savaşın sadece insanlığın değil  canlı yaşamın sonu olduğunu herkes bilir. 
 Trump'lı Amerika
 ABD başkanının Kuzey Kore'ye ve  ona sahip çıkan Çin ve Rusya'ya meydan okuyan (Bizim dünyanın en güçlü ulusu  olmadığımız bir zaman asla gelmeyecektir) sözleri ne kadar gerçekçi o zaman  şunu söyleyebiliriz. "ABD'NİN DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ OLDUGU GÜNLER ARTIK ÇOK  GERİLERDE KALDI. BİR DAHA DA ASLA GERİYE GELMEYECEK."
 
 Yakında belki de İsrail ve  İngiltere dışında dünyada hiç bir dostu kalmayacak. Bizde eski bir siyasetçimizin  (Davutoğlu) deyimi ile "Değerli yalnızlık" mantığına sığınırsınız.
 
 Güney Amerika'da BRICS üyesi Brezilya'da  sosyalist yönetime saldırıları, Venezüella darbe girişimi, Küba ile ilişkilerini  sonlandırması sonucunda eğer Trump görevden alınmaz ise bu gidişle ABD güney Amerika'dan  kovulabilir.
 
 
  Avrupa ve onun güçlü ülkesi Almanya  şansölyesi Merkel ABD'yi kastederek "Artık güvenliğimiz için sırtımızı başka güçlere dayanma  zorunluluğumuz yok, kendi güvenliğimizi kendimiz sağlamalıyız" dedi. Diplomasi çağıGeçen yazılarımın birinde galiba "Çağımıza  diplomasi çağı diyebiliriz" demiştim, herhalde ilgililerimiz de benim bu  sözlerimi ciddiye aldılar ki tam bir diplomasi atağında bulunduk. Dünyanın en  güçlü ülkelerinde görevlendirilen büyükelçilerimiz mesela Çin'de, mesela Japonya'da.  Neyse bu konuya şimdilik girmesem iyi olur. Ancak burada şu görüşümün altını  çiziyorum HER ÜLKE KENDİSİ İÇİN UYGUN GÖRÜLEN BÜYÜKELÇİLERİN ÖNEMLERİNE GÖRE DEGERLENDİRİLİR
 
 
  Mesela ülkemize yeni gelen ABD  büyükelçisi Daniel Smiht. Adam üst düzey bir yönetici, üç ay Pentagon'un ve CIA'nın  tezgâhından geçti. Türkçeyi çok iyi konuşuyor, üstelik ana dili gibi Kürtçe de  biliyor, görevi çok önemli ülkemizde; 
 1)Kürt ayrılıkçıları üniter  devletimize karşı kışkırtmak,
 2)Türkiye ile İran'ın arasını  açmak,  gerekirse savaştırmak,
 3)Türkiye'nin Rusya ile  ilişkilerin bozmak, doğuya yönelişini engellemek,
 4)İsrail'in güvenliği için Ortadoğu'yu  istikrarsızlaştırmak.
 
 Bu büyükelçi yakın takibe  alınmalı, güneydoğuya sık sık gitmesi engellenmeli gerekirse istenmeyen adam  ilan edilmeli.
 
 Bir başka örnek de ülkemiz için  uygun görülen Rus büyükelçisi. O da ülkesinin önemli şahsiyetlerinden biri, ülkemize  gelir gelmez Anıtkabir'imizi ziyaret ederek büyük önderimiz Mustafa Kemal ve  silah arkadaşlarının anısı önünde saygı ile eğiliyorum Anıtkabir'in özel  defterine not düştü.
 
 
  Şimdi Asya'nın önemli bir  ülkesine layık gördüğümüz büyükelçimizden söz edelim. Türban takması,  evlilikleri, ABD yurttaşı olması, Türkiye Büyük Millet Meclisinden kovulması  beni ilgilendirmiyor. Ülkesinde bu kadar tartışılan bir şahsın önemli bir  ülkeye büyükelçi olarak atanması o ülkenin entelektüellerince ve aydınlarınca  kabul görür mü dersiniz? 
 Arap dünyasında diplomasi bozgunu
 Sayın Cumhurbaşkanımız körfez  ülkelerine yaptığı ziyaret Birleşik Arap Emirliği'nden yanıtlandı. "Ankara yeni  bir şey sunmadı, en iyisi tarafsız kalmanız olur. Türkiye Arap dünyasına gizli  saklı girerek müdahale etmeye çalışıyorsa o dönemler artık geçti."
 
 
  Aslında  bu lafların esas sahibi Mısır. Geçmiş dönemlerde Ortadoğu analizcileri bölgede üç  ülkenin arasında ki bunlar Türkiye İran ve Mısır'dı ve en önemlisi Türkiye idi. Bu üç ülke arasında gizli gizemli bir çekişmeden söz edilirdi. İşte Mısır'ın Türkiye'ye  karşı olumsuz davranışlarının nedeni bu. Ancak  Mısır'daki askeri darbeye  hem iktidar kanadının hem de ana muhalefet partisi CHP'nin karşı oluşu nedeniyle, Mısır  Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi ile "Münhasır Ekonomik Bölge" konusunda anlaştı. Sonucunda münhasır ekonomi  bölgemizde (şimdi sıkı durun) Beş trilyon dolarlık potansiyel hidrokarbon kaybımız  olmuştur. 
 ASEAN ülkelerinde diyalog ortağı olmak
 Dış İşleri Bakanımız ASEAN diyalog ortağı olduğumuzu açıkladı. Bu haber Uzakdoğu'dan geldi. Galiba son zamanlarda tek başarılı diplomasi  zaferimiz.
 |