26 Mayıs 2016
Rusya'nın ders alınacak hikâyesi

Gorbaçov'un "Bilseydim, Sovyet Sosyalist Cumhuriyet'in dağılmasını istemezdim." demesi, geç kalmış itiraftır. 
  
Hatırlayınız; ABD ve Avrupa, Gorbaçov'a Malta Adası'nda söz vermişlerdi: Sovyetler'den ayrılan ülkeleri, NATO'ya almayacaklardı. Oysa sözlerinde durmadıkları gibi, ülkenin yağmalanmasına da çanak tutarak ülkeyi borç batağına sürüklediler. Bu hazin tabloda; generallerinin birkaç kuruşa sökülüp satılan madalyaları, Rus kadınlarının "Nataşa" olmalarının dramı dün gibi...

Rusların kaderini değiştirense, 2005 yılı Münih Konferansı'nda Batılılara meydan okuyan Putin'in tarih sahnesine çıkışıdır. Şimdi Putin; halkı için -ve hattâ Gorbaçov için bile- kahraman, Batı içinse "tehdit"tir.

Bizimse Batı için sözde "kahraman", halkı için de gerçek "tehdit" olan bir dersimiz var, almaya hazır mıyız -peki ya sonunda bu dersten geçer mi, kalır mıyız?.. Ne dersiniz, ne yaparsınız, ne yapmaktayız?!

Saygı ve kaygılarımla...