15 Ocak 2016
Kıbrıs'ta büyük oyun ve Türkiye

Bu yazımı 13 Ocak günü yazıyorum. Büyük devlet adamı Rauf Denktaş'ın vefatının 4. yılında, önce onun anısı önünde saygı ile eğiliyorum. Hemen ardından da, İzmir'de yaşayan bir yurttaş olarak; onlarca yıldır yaptığım pek çok televizyon programında ve gazete yazılarımdaki yorumlarımda defalarca yinelediğim çağrıma rağmen, kendisine yakışan bir parka ismini vermediğimiz, ayrıca bir körfez gemisine de adını vermeyi düşünemediğimiz için, hatırası önünde özür diliyorum.

Sayın Rauf Denktaş sadece Kıbrıs Türkler'i için değil, anavatanın daçıkarları için ömrü boyu mücadele vermiştir. Kendisini İzmir'e bir konferans için davet ettiğimde, bana şu sözleri söylemişti: "Lütfentüm yaptığın programlarda şu gerçeği açıkla: Kıbrıs'ın çevresi doğalgaz yatakları ile dolu, Batılı petrol şirketleri bunu gizliyorlar ve Kıbrıs'ın elimizden gitmesini bekliyorlar..."
 
"Yes be annemciler" ve "ver kurtulcular"a rağmen, o zaman için bunu başaramadılar fakat; donanmamıza kurulan Ergenekon ve Balyoz tuzakları sonucunda oradaki gücümüzü de, münhasır ekonomik bölgemiz ve gaz yataklarındaki çıkarlarımızı da yitirdik. Şimdi gelelim şu anda Kıbrıs üzerinde kurulan son tuzaklara:

Küçük çıkar peşinde koşan çevrelerin dayatması ile, Kıbrıs'ta Türkiye'nin garantörlüğünün kalkması ve Türk Ordusu'nun Kıbrıs'ı terk etmesi isteniyor. Bu arada pazarlık masasında Maraş Bölgesi var; oysa bu büyük bir tuzak, oysa esas hedefleri Karpaz Yarımadası:

1. Bir defa bu yarımadada nüfus yoğunluğu çok az.
2. Doğal yapısı, stratejik/askeri üsler için çok elverişli.
3. Tam olarak, Ruslar'ın Lazkiye ve Tartus üslerini kontrol etmekte.
4. İncirlik'in güvenliği içinse, son derece kritik bir bölge.
5. Gerek ABD, gerek İngiltere, gerekse İsrail'in bu yarımadada stratejik/askeri projelerini çoktan hazırladıklarından eminim.
6. Rusya ve Suriye'nin Akdeniz'e açılmasını kontrol edecek "dev bir uçak gemisi" pozisyonundaki bu yarımadadan, şimdilik  hiç söz edilmiyor; dikkatler, başka yöne çekilmek isteniyor.
7. Ancak esas kıyamet, Karpaz'dan kopacaktır.

Yazımı sonlandırırken; çağımızın en büyük lideri, Türk Ulusu'nun kurtarıcısı Mustafa Kemâl ATATÜRK'ün annesi,  rahmetli Zübeyde Hanım'ı, ölüm yıl dönümünde saygı ve minnetle anıyorum. "Bir anne, tüm dünyayı değiştirebilir..."