20 Şubat 2015
24 Nisan yaklaşırken

Türk milleti küresel bir saldırı ile karşı karşıya.

Tarihi gerçekler karşısında (özellikle 1915 yılında Osmanlı ile savaşan Rus Ordusu arşivlerinin açılması ile) bozguna uğrayan ve son olarak Strasbourg'da hukuki davayı kaybeden şer güçler şimdi 24 Nisan 2015'de, yani onlara göre sahte soykırım iddialarının 100'üncü yılında küresel, emperyal bir savaşa hazırlanıyor.

Amaç Türk kimliğini yok etmek, Türk toplumunu kimliğinden utanır hale getirmek.

Şu alçak ifade onların: “Türkiye Cumhuriyeti, Hristiyan Rumları ve Ermenileri soykırıma uğratarak kurulmuştur.”

Atatürk’ümüz de bu soykırımın suçluları arasındadır. 24 Nisan 2015 yaklaşırken, dünyanın her yerinde yoğun bir çalışma içindeler. Dünyanın her yerinde sözde soykırım iddialarının anıtları açılıyor. Düzme senaryolu sinema gösterileri düzenleniyor, Türk milletini kötüleyen panel ve sempozyumlar düzenleniyor.

Biz ise, görünen o ki 7 Haziran seçimlerinin kısır çekişmeleri ile geçireceğiz bu süreci. Kim bu şer güçlerin başlıcaları:

Ermeni Devleti (son olarak 2009 yılında Türkiye ile ilgili yakınlaşma sözleşmesini iptal etti geçtiğimiz günlerde), Ermeni diasporası, Rum Pontus dernekleri, Süryani-Kaldani dernekleri, Yunanistan ve Güney Kıbrıs kiliseleri, Bölücü Kürtler, Ve içimizdeki hainler ve küçük çıkarlar karşılığı vatanını satanlar. 

Ülkemizde faaliyet gösteren sözde insan hakları derneğinin çağrısını kendi sitelerinden aynen yayınlıyorum.

Dünya liderlerine çağrı: “Çanakkale’ye gelmeyin”

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale savunmasını anma etkinliklerini bu yıl, yani soykırımın 100. Yılında 24 Nisan’da düzenleneceğini ilan etti ve dünya liderlerini Çanakkale’ye davet etti.

Türkiye’nin bir “zafer” olarak sunduğu, törenlerle kutladığı Çanakkale Savaşları gerçekte Osmanlı’nın yeni fetihler hayaliyle katılıp ağır bir yenilgiyle çıktığı bir paylaşım savaşının yaslı sayfalarından biridir. Uzak coğrafyaların çocuklarının, devlet politikaları uğruna birbirini öldürürken can verdiği, insanlığın acılarla dolu tarihinin bir parçasıdır.

24 Nisan ise dünyanın her yerinde Ermeni Soykırımı’nın başlangıcını simgeleyen tarihtir. Osmanlı Ermeni toplumunu, tüm toplumsal dokusu ve tarihsel mirasıyla birlikte yok etmek için planlı bir şekilde örgütlenen, gidişatı ve sonuçları takip edilip, hesap kitap yapılarak kayda geçirilen Ermeni Soykırımı sürecinde Süryani halkı da hedef alındı. “Seyfo” olarak anılan Süryani Soykırımı’nda Süryaniler kitleler halinde katliama uğradı. Soykırım Ermeni ve Süryanilerin yanı sıra Osmanlı topraklarında yaşayan, başta 19. Yüzyılın sonunda bu coğrafyanın en kalabalık Hristiyan nüfusunu oluşturan Rumlar olmak üzere bütün Hristiyan halkların imhasıyla sonuçlandı.

Böylesine geri dönüşsüz, hiçbir zaman gerçek anlamda telafi edilemeyecek olan devasa boyutlardaki bir imhanın simgesel başlangıç tarihini, devlet töreniyle kurmaca bir “zafer” kutlamasına dönüştürmeyi hedefleyen Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri, soykırım kurbanlarının anısını ve onların torunlarını aşağılıyor, ölülere hak ettikleri saygıyı göstermeyi reddediyor. Bununla da kalmıyor, Türkiye’nin insan hakları savunucularının, ırkçılık ve inkâr karşıtlarının soykırımı anma girişimlerini gölgelemeyi, görünmez kılmayı hedefliyor.

24 Nisan 1915’in 100. Yıldönümüne yaklaştığımız bugünlerde soykırımın inkârına karşı mücadele veren bir grup kuruluş ve çevre olarak cumhurbaşkanının bu çağrısını protesto ediyor ve dünya liderlerini 24 Nisan’da Çanakkale’ye gelmek yerine, Yerevan’a, Soykırım Anıtı’nı ziyaret etmeye çağırıyor ve diyoruz ki:

Soykırım suçlusu İttihatçılardan kurucu kadrolar devşiren, daha kurulur kurulmaz çıkardığı yasalarla,  yeniden yazdığı tarihle, sistematik bir şekilde yürüttüğü resmi ve gayrı resmi politikalarla inkarı kurumsallaştıran, böylece soykırımın sorumluluğunu bugün de taşımakta olan Türkiye Cumhuriyeti’nin yöneticilerinin davetini kabul etmeyin. 24 Nisan’da Çanakkale’ye gelmeyeceğinizi, soykırım kurbanlarının anısına saygısızlık etmeyeceğinizi, torunlarının yüz yıldır tuttuğu yası çiğneyip geçmeyeceğinizi ilan edin.”

Şimdi bu talihsiz ve gerçek dışı metnin neresini düzeltelim.
1) Süryani Soykırımı (Seyfo) bir Kürt Aşireti olan Bedirhan Aşireti Tarafından yapılmıştır ve yağma amacı içindir.

2) 24 Nisan 1915 Osmanlı Devleti’nin terör örgütü olan Taşnak ve Hıncak faaliyetlerini engelleme girişimidir ve düzmece bir tarihtir.

3) Çanakkale Savaşı Türk ulusunun diriliş savaşıdır. Ve dünya dengelerinin değişmesini sağlamıştır.

Amaçları nedir?
Büyük önderimizin "Türkiye Cumhuriyetini kuran ve ona sadakati olanlar Türk milletidir" diyerek yarattığı mucizeyi yıkarak halkımızı Türk kimliğinden utandırmak ve sonucunda ülkemizi bölüp, parçalamaktır. 

Dünyadan haberler ve yorumlar
Son zamanlarda ABD'de şahinlerin gittikçe artan egemenliği ve Obama'nın son güvenlik raporuna yansıyan bazı görüşlerinin dünyadaki tepkileri netleşmeye başladı.

ABD'nin hala dünyanın tek süper güç gibi davranması sonucu Şangay işbirliği örgütü üyeliğe kabul tüzüğünde değişiklik yaparak Hindistan, Pakistan ve İran'ın üyeliğe geçişinin önünü açtı. Bu arada Suriye'de Şangay işbirliğine kabul için başvurdu. 

Sonuç: ABD saldırganlaştıkça karşısındaki cephe hızla bütünleşiyor. Bu arada Çin ile Yunanistan arasında dikkate değer anlaşmalar yapılıyor. Çin, Pire Limanı'nda önemli avantaj elde etti. Türkiye bu gelişmeleri dikkatle takip etmeli.