02 Ocak 2015
Yeni yıla girerken

Yeni yılda da yazılarımın, temel özelliği uluslararası gelişmeler olacak.

Tıp biliminin değişmez tunç yasası vardır. “Erken teşhis hayat kurtarır” dış ilişkilerde de, özellikle, küresel güçlerin mücadelesinde ki, hamleleri önceden öngörebilirsek, bir ulusun geleceğini kurtarabiliriz. 

Türkiye gibi, jeopolitiği çok önemli ülkeler için küresel güçlerin her siyasi hamlesi içinde, ekonomik fırsatlar ve tehditler içerir. 

Son olarak Ukrayna ve Kırım krizinin ardından batılıların, Rusya’ya yaptırımlar uygulanması sonucu, Putin’in Türkiye’ye sunduğu fırsatlar gibi veya yine ABD’nin petrol fiyatlarını düşürmesi sonucu, Rusya’yı, İran’ı ve Venezüella’yı çökertme planında olduğu gibi. (Sanırım ABD’nin kaya gazı hamlesi başarısız olunca, petrol fiyatlarını düşüreceğini bu sütunlarda, Eylül ayında yazmıştım.)

Şimdi 2014 yılı biterken küresel güçlerin liderleri neler söyledi. Onlara bakalım ve 2015’de neler olacağını öngörmeye çalışalım. 

Küresel güçlerin liderleri
Çin lideri Şi Cinping; Batılı güçlerin Rusya’ya karşı yaptırımlarında, Rusya ekonomik bir krize sürüklenirse tüm güçleri ile destekleyeceğini söyledi. Ancak bu destek Çin’e askeri bir müdahaleye neden olması ihtimaline karşı da, üst düzey ordu komutanlarına Çin’in tüm askeri güçleri ile büyük bir savaşa hazır olmaları talimatı verdi.

Vladimir Putin; yeni askeri doktrinini açıkladı. NATO’nun kendisine yönelik gelişmesini en büyük tehdit olarak algılanacağını, ekonomik krizin ordusunun güçlenmesini, engellemeyeceğini, özellikle bağımsızlık kararını askıya alan Ukrayna’nın, NATO’ya girmesini asla kabul etmeyeceğini söyledi. 

Obama; dış politikası çok eleştirilen Obama, yılın son gününde kendini şöyle savundu. “Dış politikamız genellikle askeri güç kullanılmaması durumunda eleştiri alır. Benim soracağım soru şu birliklerimiz ve bütçemiz için çok pahalıya mal olan onlarca yıllık savaşlardan sonra neden hala herkes askeri güç kullanma konusunda bu kadar istekli” tabii ki, burada onlarca yıllık savaştan kastettiği Irak ve Afganistan savaşları.

Bundan böyle üç Amerika var. Birisi savaşa karşı seçmenlerine söz veren Obama, diğeri savaş Lordlarının çıkarları için kontrol ettiği Cumhuriyetçiler ve Senato, üçüncüsü ise Pentagon. İsterseniz buna doları yöneten FED’i de ekleyebilirsiniz.

O zaman ABD deyince, hangi ABD diye sormak gerekir. Ancak her birinin bağımlı olduğu temel yapı ise emperyal bir güç olan ABD’dir. 

Türkiye Cephesi
Barbaros Hayrettin Paşa gemisine, yeni seyis rotası vereceğini duyurdu. Gemimiz, Kıbrıs’ın Güney’inde Hidrokarbon aramaya 5 Ocaktan itibaren yeniden başlıyor. Kıbrıs Rum lideri Nikos Anastasias ise bir daha masaya dönmeyeceğini ifade etti.

Türkiye, Şangay İşbirliği Örgütü Genel Müdürlüğü kurulması teklifini getirdi. 

Türkiye, İran arasında gümrükleri sıfırlama ve ya en aza indirme görüşmeleri yılın son günü imzalandı.
1 Ocak 2015 günü başlayacak, Avrasya ekonomik topluluğu, ısrarla Türkiye’yi davet ediyor. 

Bunlardan ve daha önce küresel güçlerin, siyasi, askeri ve sosyal boyutta açıklamalar ışığında.

2015 yılında neler olabilir 
1) Rusya’ya yapılan yaptırımlar, AB’ye daha fazla zarar vermeye başladı. Nisan veya Mayıs ayında askıya alınabilir. Ve Ukrayna’da çözüme ulaşılabilinir. 
2) ABD’nin petrol fiyatlarını düşürmesi sonucu, petrolü dolara bağlanması, karşısındaki koşullar gözden geçilir ve yerel para birimleri gündeme gelebilir. 
3) Filistin Sorunu yüzünden ABD gittikçe, dünyada itibarını kaybediyor. Son Birleşmiş Milletler daimi komisyonunda Güney Amerika blok olarak karşı çıktı. Fransa ve İngiltere bile ABD’nin yanında yer almadı. Bu nedenlerle 2015’de ABD-İsrail ilişkileri gerginleşebilir. 
4) Doların egemenliğini sona erdirecek hamleler Şangay İşbirliği Örgütü ve BRICS ülkelerinin gündemine girebilir. 
5) Aralık 2015’de Paris’te yapılacak iklim konferansında tüm ülkeleri bağlayacak kararlar alınacak. Sonucunda küresel güçlerin çatışması uzlaşma arayışlarına dönüşebilir.
6) Radikal İslam’ın dünyayı tehditleri sonucu, bütün dünya Atatürk’ün laik Cumhuriyetini yeniden keşfedecek. 
7) Küresel güçlerin mücadeleleri sonucu, Türkiye’nin toprak bütünlüğünün önemi anlaşılacak. Türkiye’nin, 2015 yılında bölünme riski ortadan kalkacak.
Önümüzdeki hafta bu konuları ayrıntılı işleyeceğiz ve ülkemizdeki siyasi, ekonomik ve sosyal yaşantımızı nasıl etkileyeceğini öngörmeye çalışacağız.