22 Ağustos 2014
ABD’deki siyahi ayaklanması sonuçları

ABD’nin krizinin sosyal patlamaya dönüşmesinin sonuçları dünya için yeni tehditleri beraberinde getirebilir. ABD’de bugün 48 milyon aç insan var. Öğlen yemek bulma şansı olanların akşama yemek yeme şansı bulup bulamayacakları belli değil. Böyle durumlarda, ABD, ulusal çıkarlarının bozulması bahanesine sığınarak yeni bir bölgesel savaş çıkartabilir. ABD’nin gizli servislerinin, çalışmalarını gözlemleyenler bu savaşın nerede çıkabileceğini bilirler. Umarım çok sorunlu olan bölgemizde yeni bir savaş çıkmaz. Çünkü bu savaşlarda taşeronlar kullanılır. Taşeron ülkelerin analizlerinin dikkatine sunulur.

Bir başka gelişme ise dolara karşı yapılan darbedir. ABD’nin güçlü ordusu, doların egemenliği ile olmuştur. Bu nedenle ABD ordusunun birinci görevi doları korumaktır. Gerek Irak gerekse Libya dolara karşı çıkmanın bedelini ağır ödemişlerdir. Ancak bu kez doları tehdit eden güç Rusya ve Çin’dir. Ve artık aralarındaki ticarette doları devre dışı bırakmak kararını vermişlerdir. Bunun sonucu küresel bir ekonomik savaşı tetikleyecektir.

Almanya gizli örgütü BND bizi neden dinler?
Bu haber üzerine kıyamet koptu basınımızda. Hükümetimiz Merkel'den bir yanıt beklediğini ifade ediyor. 

Merkel ise kem küm ediyor. Hele bahane ise şahane ülkemizdeki PKK'yı takip ediyormuş. Siz Türk milletini saf mı zannediyorsunuz! Almanya'nın Oslo’daki görüşmelerinin ayrıntılarını bizden daha fazla bildiğinizi, biz biliyoruz. Askeri sırlar için diyorsanız geçiniz onu. NATO ülkesi olan Türkiye'nin askeri ve savunma politikalarının içeriğinin tamamı sizde var. 

Peki Türkiye'yi neden dinler? Çünkü Almanya, yüksek teknoloji ülkesidir. Bütün gücü buradan gelir. Bu nedenle başta Rusya olmak üzere Türkiye, İran ve Irak'taki şirketlerin başka yükselen güçlerinin teknolojilerine geçişlerini takip etmek, için BND bu ülkeleri izler. Özellikle kendilerine rakip olabilecek Japonya, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin teknolojilerinin bu ülkelere girişini engeller. Bunu da vakıflarına soktuğu ajanlarla yapar. 

Geçtiğimiz yıllarda, ülkemizde büyük bir sanayi grubunun, oto yapım ve diğer elektronik teknolojilerinde Japonya teknolojisine geçişin dramatik sonucunu biliyoruz. 
Şimdilik bu konuya fazla girmeyelim. Ancak dünyada, teknoloji savaşı, marka savaşı nedeni ile pek çok ülke birbirlerini dinler. 

Küresel savaş güçleri ise siber saldırılar ile birbirlerinin sırlarına zaten ulaşırlar. İşte bu nedenle Alman gizli örgütleri ağırlıklı olarak Alman teknolojileri kullanan ülkemizi kontrol edecek, iş dünyasının telefonlarını özellikle dinleyecek, karşı teknolojileri ülkemize gelmesini engellemeye çalışacaktır.

Türkiye'nin AB süreci bitirilsin
Berlin ve Brüksel Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına yoğun tepki gösterdi. Bu haber basında oldukça geniş yer aldı. Önce sözlerim AB ülkelerine,

1) Sizler değil misiniz Sayın Tayyip Erdoğan yıllar boyu bu ülkenin en saygın komutanlarına, gazetecilerine aydınlarına kumpas kurduğunda gözlerini kapayanlar.

2) Sizler değil misiniz basınımıza yapılan baskılar sonucu yüzlerce köşe yazarı  ve yönetmenlerin kovulmasına göz yumanlar.
3) Sizler değil misiniz 12 yıldır bu ülke adım adım demokrasiden ayrılırken, ülkemiz ile ilgili ilerleme raporlarınızda Sayın Tayyip Erdoğan'ı överek ona demokrasi kahramanı demediniz mi?

4) Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi hiçbir zaman almayacağını biliyoruz. Hatta en aptalımız  bile biliyor. Ancak bizde de almasanız bile alıyormuş gibi yapın ki bizde bu koşullardan nemalanalım diyen bir lobi var.

5) Öncelikle siz Avrupa Birliği kendiniz Amerikan emperyalizminden kurtulun. Amerika size talimat veriyor Irak'a demokrasi  getireceğiz diyor. Saldırıyorsun sonuçta Irak'ın hali malum., Libya'ya saldırın diyor. Libya'nın  hali malum. Suriye Afrika ve son olarak da Ukrayna'nın istikrarsızlaşmasında hep parmağınız var. Sonuçlarından sorumluluğunuz var.

6) AB Dışişleri bakanları toplantısında Türkiye ve Sırbistan'ı Rusya'ya uygulanan yaptırımlardan yararlanmaması için uyarıyorsunuz. Biz enerji ihtiyacımızı Rusya'dan karşılıyoruz. Cari açığımız her geçen ay artıyor. Önümüze gelen bu imkânı reddetmemizi  istiyorsunuz. Siz hiçbir zaman Türkiye'nin iyiliğini istemezsiniz.