08 Ağustos 2014
Rusya'ya gıda ihracatımız artabilir

Defalarca yazdığım gibi ülkemizin jeopolitiği iyi yönetilirse ülkemiz için fırsatlar yaratabileceği gibi, tehditler de yaratabilir. 

Bir süre önce ABD önceliğinde batı ittifakının Ukrayna'yı siyasi olarak istikrarsızlaştırması için yaptığı girişimler, Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesi ve ağır sanayinin yoğun olduğu Doğu Ukrayna'nın Rusya'nın kontrolüne girmesine neden oldu.

Batı karşı hamlede Rusya'yı ekonomik yaptırımlarla tehdit etti.
Rusya'nın yanıtı ise AB'nin 20 ülkesinin mallarını boykot ile tehdit etmesi sonucunu doğurdu.

Öncelikle Polonya olmak üzere pek çok gıda ürünlerini boykot ederek Türkiye pazarına yöneleceğini ve turizmde de Türkiye'ye öncelik tanıyacağını en yetkili ağızlardan ifade etti.

Şimdi ülkemiz cari açığın en önemli kalemi olan enerji ihtiyacımızı, turizm, sebze ve meyve ihracımızla dengelemek koşulları oluştu.

Bakalım ülkemiz ve bilhassa Ege Bölgesi iş adamlarımız bu fırsatı değerlendirebilecek mi göreceğiz.

Küresel savaş başladı 
Geçtiğimiz yıllarda Arjantin neoliberal işbirlikçileri tarafından acımasızca soyulmuştu… Ülkeyi yok pahasına özelleştirme adı altında uluslararası şirketlere sattılar. Ülke ekonomik krizle baş başa bırakıldı. Sonucunda da sol görüşlü halkçı idareler iş başına geldi. 10 yılda 200 milyar dolar borcu ödedikleri gibi. Yağmalanan mallarını varlıklarını tekrar kamulaştırdılar. 

Adil bir paylaşımla Arjantin'de istikrarı sağladılar.

Ancak küresel çeteler bunu kabullenemezdi. Bir de Filistin-İsrail kavgasında Filistin'in yanında yer alınca Akbaba fonları denen bir uygulama ile Arjantin'in iflasını ilan ettiler. 

Ancak BRICS ülkeleri Arjantin'in olası borçlarına kefil oldular. Şimdi BRICS ülkelerinin yanına Arjantin de dâhil olursa şaşmayalım.

Arjantin'deki gelişmeleri çok yakından izleyelim. Belli olmaz belki bize bir gün lazım olabilir. 

Şanghay İşbirliği Örgütü büyüyor. Geçtiğimiz günlerde bazı ülkelerin Şanghay İşbirliği Örgütü'ne gözlemci üye statüsü olarak katılımı gerçekleşti.

Bunlar İran, Hindistan, Pakistan ve Moğolistan. Bu ülkeler arasındaki çelişkilerin, mevcut örgüt yapısı içinde çözülmesi söz konusu olabilir. Esas batının yıkımı dolara karşı yeni para biriminin kullanılması ile başlayacak. Böylece batının ve uluslararası şirketlerin kurumları olan IMF ve Dünya Bankası'nın karşısında yeni kurumların yapılanması ile dolar ve euro için kötü günler gelecek. 

2015 yılında Bolivya'da yapılacak Grup 77 (şimdilerde133 ülke) dünya yoksul ülkelerinin Şanghay İşbirliği Örgütü'nün desteğiyle yapacağı bu başkaldırı neoliberalizme en öldürücü darbeyi vuracak.

Eğer ülkemiz için çok önemli bir konu olmazsa önümüzdeki hafta bunu yazmaya çalışacağım. Birde Almanya'nın AB ve Rusya arasında nasıl davranacağı da ele alacağımız konulardan biri olacak.