13 Haziran 2014
Bayrağımıza yapılan alçak saldırı

Diyarbakır'da bir askeri üstte bayrağımıza karşı yapılan alçak saldırı ülkemizde beklenenin çok üstünde bir tepkiye neden oldu. Herhalde dost, düşman Türk milletinin bayrağına olan tutkularının ne kadar güçlü olabileceğini anlamıştır. 

Diyarbakır'da bayrağımıza karşı yapılan saldırı gibi aynı zamanda Orta Doğu coğrafyasında başka bayraklarda indirildi.

Mesela Musul'da, şimdilerde Kerkük'te ve Kuzey Irak'ta Barzani coğrafyasında. Irak-Şam İslam Devleti adıyla bölgede faaliyet gösteren El Kaide bağlantılı örgütün girdiği her yerde bayraklar iniyor. Barzani de, Maliki de şimdilik çaresiz. Bölgeyi bu aşamada kontrol edebilseler bile, daha sonra terör dalgalar halinde gelecektir.

Güney Doğu'daki yurttaşlarımıza uyarıdır: O bölgede Türk bayrağı bir kere indimi, yerini hangi bayrağın alacağını kimse bilemez.

Ve bir uyarı daha: Varlığınız, huzurunuz ve çocuklarınızın geleceği ve işinizin sürdürülebilirliğini ancak Türk bayrağı sayesinde sağlayacağınızı yakında öğreneceksiniz. Ve bugün saldırdığınız bu bayrağı bir gün canınız pahasına korumanız gerektiğini anlayacaksınız.

 Mısır'da General Sisi'yi kutlayanlar 
http://www.gozlemgazetesi.com/UserFiles/images/Habericerik/13-6-2014_19-30-27_2.pngEn başta Obama olmak üzere pek çok ülke Sisi'yi kutlayarak başarılar diledi.

Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Catherine-Ashton Mısır'ın yeni cumhurbaşkanını kutladı.

Ashton, Sisi'nin zorlukları aşacağına inandığını, Mısır'ın yeni yol haritasının demokrasiye geçişte önemli bir adım olduğunu ifade etti.

Ayrıca Mısır'a destek olacağını da ilave etti. Sisi'nin yemin töreninde olmayanlar Türkiye, İsrail, Katar ve Tunus. http://www.gozlemgazetesi.com/UserFiles/images/Habericerik/13-6-2014_19-30-27_1.pngNe yazık ki iktidar partisinin Müslüman kardeşler saplantısı, ana muhalefet partisinin ise Sisi'nin general olması saplantısı nedeni ile çok uzun süre Mısır'daki ulusal çıkarlarımızı feda ettik.

Bir devleti yönetenler şahsi çıkarları için veya şahsi saplantıları için ülkenin ekonomik ve stratejik çıkarlarını feda edemezler.

Sayın okuyucularım sizler ABD'nin dünyanın en güçlü ordusuna ve dünyanın en güçlü ekonomisine sahip iken binlerce düşünce kuruluşuna rağmen nasıl olup da, Suriye ve Doğu Akdeniz'i Rusya'ya kaptırdığını öğrenmek ister misiniz? İsterseniz eğer eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un anılarını anlatan kitabını okuyun. Ben gazetelerde özetini okudum. Sayın Başbakanı ve Sayın Davutoğlu'nu öve öve bitiremiyor. Şimdi anlaşıldı mı Clinton ve Davutoğlu ikilisinin Suriye siyasetlerinin sonucunda ABD'nin neler kaybettiğini. ABD Clinton'un ve ekibinin görevine son verdi. Davutoğlu başımızda kaldı hâlâ.