23 Mayıs 2014
Samuray'ın dönüşü mü?

Bir dönemler yüksek askeri savaş stratejisi ve bir ölüm makinesi olan Japonya, İkinci Dünya Savaşı sonunda özelliklede atom bombasının da desteği ile ABD'ye yenilince, dayatılan anayasayı kabul etmek zorunda kaldı. Öyle bir anayasa ki hazırlayanlar içinde tek bir Japon bile yoktu.

Ve ayrıca bu anayasa ile Japonya meşru-müdafaa dışında savaşamaz, hiçbir ülkeye savaş ilan edemezdi. ABD'nin izin verdiği kadar silahlanabilirdi.

Ancak Pasifik'te dengeler şimdi değişti. Rusya ve Çin'in askeri işbirliği, ABD ve ona güvenen müttefiklerini yeni stratejiler geliştirmeye yönlendirdi.

Böylece ABD'nin izni ile teknolojik dev Japonya'nın silahlanmasına izin çıkmış gibi. Ancak Japon Başbakanı Shinzo Abe'nin Japon ulusunun onurunun kırılmaması için bu talebin ABD'nin izni ile olacağını açıklamadı, bu da zaten benim iddiam.

Askeri uzmanlar teknoloji devi Japonya'nın 2 yıl içinde, Çin'i dengeleyecek bir silahlı güç olabileceğini iddia ediyorlar.  
Çin Dışişleri Bakanlığı Japonya'nın atacağı adımları dikkatle izleyeceklerini belirtti.  
Çin, Japonya'ya bölgedeki diğer ülkelerin makul ve derin endişelerine saygı duymaları, barışçı politikaları sürdürmeleri, tarihle yüzleşmeleri, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanmasında yapıcı bir rol oynamaları çağrısında bulundu. Bakalım Samuray'ın dönüşü Pasifik'teki dengeleri nasıl etkileyecek?

Hindistan şirketi Suriye'de 
Hindistan'ın en büyük şirketler grubu Coshios Suriye'yi ziyaret etti. Her geçen gün Suriye'yi kontrol altına alan Esat rejimi, şimdi ülkeyi teröristlerden temizledikten sonra, ülkenin yeniden imarı projelerinin hazırlığını yapıyor. 
Görüşmeler esnasında Suriye Başbakanı'nın şu sözlerine dikkat edelim: “Suriye'ye dayatılan savaşta, dost ülkelerin akıllı ve vicdanlı tutumunu takdir ediyoruz. Suriye'nin yeniden imarında sadece dost ülkelere yer verilecektir. Bunların başında Brics ülkeleri gelecektir.”
Yani inşaatta gerek altyapı, gerekse üst yapı da dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Türkiye bu pastadan pay alamıyor. 
Bugün izlediğimiz siyaset yüzünden bundan böyle ne Suriye'de ne Libya'da, ne Mısır'da ve ne de Irak'ta yokuz. Emevi Camisi'nde namaz kılma saplantısının, bu ülkeye verdiği zararın bu kadar büyük olacağını tahmin edebilir miydik? Ve bu arada bizim iş dünyası kuruluşu nerede? 

Putin'in Pekin ziyareti
Putin'in Çin ile daha çok ekonomik işbirliği konusunda anlaşmaları dikkat çekti
Çin, batılı ülkelerin ABD ve AB'nin Rusya'ya yapmaya çalıştığı, ekonomik yaptırımlara karşı Rusya'nın yanında yer alacağını açkladı. Şangay işbirliği ve Brics ülkelerinin de katılımıyla artık iki  dünya gücü oluştuğunun bir nevi ilanı olduğunu ifade etti. Önümüzdeki hafta sonuçlarını yorumlamaya çalışacağım. Ancak şunun altını çizerek ifade ederim ki, bir tarafta savunma politikaları ile batıya, diğer tarafta ekonomik çıkarları ile Rusya ve İran olmak üzere karşı kampa bağlı olan Türkiye için çok zor bir dönem. 

Bu nedenle Türkiye iç çekişmelere yoğunlaşırsa en fazla kaybeden ülke olabiliriz. Dış politikada en kısa zamanda tüm partilerin uyacağı ortak bir dış politika izlemesi gerekir. Buna evet demeyenler, ülkemizin çok tehlikeli bir sürece sürüklenmesinin sorumlusu olacaklardır.