21 Mart 2014
İkinci soğuk savaş dönemi başladı

Soğuk savaşın tarafları Kırım'ın Rusya'ya bağlanmasını onaylayan ülkelerle, bu kararı tanımayan ülkelerdir.

Kırım halkının kararını tanımayacağını ilk açıklayan kişi Dışişleri Bakanımız Davutoğlu olunca, Türkiye de önümüzdeki günlerdeki soğuk savaş döneminde alacağı konumu ilk belirleyen ülkelerden biri oldu.
Bu konu Millet Meclisi'nde özel gündemle tartışılabilirdi. Tabii, ne değişirdi ki diyeceksiniz. Liderlerinin ağzına bakan bu milletvekillerinden farklı bir ses çıkar mı? Ben de biliyorum bunu da, hani ele güne karşı bizde de parlamenter bir rejim varmış gibi yapardık en azından. 

Türkiye geçmişte de 1960-1990 yılları arasında soğuk savaş dönemini yaşamıştı. O dönemde ödenen bedellerin bazılarını şimdi anımsayalım.

Yıl 1960 Mayıs ayı: İncirlik'ten kalkan U2 uçağı Rus bozkırlarında, casusluk faaliyetinde bulunurken, Rus kuvvetlerince düşürüldü. Uçak İncirlik'ten havalanmıştı. Kruşçev'in Türkiye'ye tepkisi çok sert oldu. "Bundan böyle hangi ülke Rusya'daki casusluk faaliyetlerine göz yumarsa karşılığı çok ağır olur. Türkiye'ye saldırırsam ABD cenazenize bile yetişemez" dedi.

Yıl 1962 Küba krizi: Küba'daki Sovyet füzeleri sorunu yüzünden nükleer bir dünya savaşından son anda geri dönüldü. Küba'daki Rus füzeleri ile ABD'nin Türkiye'deki  Jupiter füzeleri pazarlık masasında idi. Eğer savaş çıkmış olsaydı; Küba ve Türkiye savaşın ilk hedefleri olacaktı.

12 Mart 1971: Ortadoğu genellikle sosyalist güçlerin kontrolünde idi. Türkiye'de ise sol hareketler tırmanıyordu. NATO'cu Türk ordusuna, yaptırılan darbe ile pek çok Kemalist subay tasfiye edildi. Gençler işkencelerden geçti. Aydınlar ağır bedel ödedi.

12 Eylül 1980: 12 Mart muhtırası beklenen sonucu vermemişti. Siyaset sola doğru kayıyordu. Kıbrıs'ta başarılı bir çıkartma yapmıştık. ABD'ye göre böyle devam edemezdi. Aynı odaklardan silahlanan gençler birbirine düşürüldü. Binlerce genç öldü. Darbeden sonra geri kalan nitelikli insanlar ya yurt dışına kaçtılar ya da işkencelerden geçtiler.

Türkiye neoliberal politikalara teslim edildi. Özelleştirmelerle ülkenin tüm varlıkları yabancıların eline geçti.

Şimdilik bu kadarla yetinelim. Soğuk savaşın cephe ülkelerinde yıkıcı sonuçları oluşur. 
İki konuda da ilgililerden ciddi bir açıklama bekliyorum.

1- Pek çok denizci komutanımız kumpas davası ile tutuklu iken Barboros Görev Gurubu'nun Afrika kıyılarında ne işi var?
2- Orta Afrika'nın madenleri yağmalanırken Türk ordusundan orada görev talebi ne anlam ifade ediyor.