08 Kasım 2013
BDP, ABD'de Ermeni Diasporası ile görüşmüş

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Milletvekili Nazmi Gür ve Washington Temsilcisi ülkemize karşı en keskin tavır alan ANCA yetkilileri ile görüşmüş.

Ve bu görüşmede Türkiye karşıtı Kürt-Ermeni ortaklığının geliştirilmesi kararı alınmış ve Ermeni tarafı Batı Ermenistan'dan söz etmiş. 

Batı Ermenistan'dan kastedilen bölge neresidir?

Başta Van, Ağrı, Muş, Bitlis ve Bingöl gibi çoğunlukla Kürt kökenli yurttaşlarımızın yaşadığı kentler...

Daha bir süre önce Sarkisyan, Ermeni gençliğine hitaben yaptığı konuşmada, "Bizim kuşak Karabağ'ı Ermeni topraklarına kattı. Sizlere düşen görev ise Batı Ermenistan'ı topraklarımıza katmaktır" demişti.
Ancak biliyorlar ki o bölgede Türk Bayrağı dalgalandıkça bir çakıl taşı bile alamayacaklardır. Şimdi pusuya yatmışlar, birkaç yılda Büyük Ermenistan'ı kurmak ve bir başka bayrağın dalgalanması için bekliyorlar. 

Osmanlılar, Ermeniler için tehcir kararı aldığında, onlara saldıranların Kürt aşiretleri olduğunu, o dönemin arşivlerini göstermesinin yanı sıra tarihçiler tarafından da bilinir.

Mehmet Perinçek'in İstanbul Üniversitesi'ndeki görevine son verildi
Ermeniler, bütün dünyada 24 Nisan 2015'de sahte soykırım iddialarının 100. yılında Türk milletine karşı büyük bir saldırıya hazırlanıyor. Bu süreçte Mehmet Perinçek, Osmanlı ile savaşan Rusların arşivlerinde yapılan araştırmalarda böyle bir soykırımın olmadığını kanıtlayan belgelere ulaştı. Yazdığı kitaplarda yayımladığı belgelerle elimizi güçlendirdi, kitapları pek çok ülkede yayımlandı. 

Tek bir makale bile yazmadan 'prof' olunan ülkemizde, yüzlerce makale ve onlarca kitap yazan bir bilim adamı, üniversitelerden uzaklaştırılıyor. 

24 Nisan 2015 günü Ermeni Diasporası, üniversite yetkililerine bir ödül verir herhalde…

Küresel güçlerin mücadelesini anlayabilmek
Geçtiğimiz hafta Mısır ve Suudi Arabistan'ın ABD'ye karşı sert tavrı, batıyı (ABD ve İngiltere) telaşlandı.

Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki adaylığını geri çekmesi, Mısır'ın ise uygulanan ambargoya karşın hemen Rusya ile silah anlaşması yapması ve hatta limanlarını Akdeniz'deki Rus donanmasına üs olarak verebileceği yorumları üzerine, ABD Dış İşleri Bakanı John Kerry derhal bölgeye gitti. İngiltere ise ambargonun önemli bir kısmını kaldırdı. 

Çünkü her iki ülke de NATO ülkesi değiller. Bu nedenle batıya rest çekebiliyorlar. Oysa Türkiye'nin NATO'ya bağımlılığı var. Aynı tarihlerde Türkiye'nin, Çin ile yaptığı füze anlaşması batının çok sert tepki göstermesine neden oldu. 

Ne gariptir ki en sert tepki ise ana muhalefet partisinden geldi. 

ABD bugüne kadar Mısır'daki iktidar değişimine darbe demedi. Türkiye ise daha ilk gün, iktidarı ve muhalefeti ile değişime 'darbe' deme yarışına girdiler. 
(Not: Bu köşenin yorumcusu daha ilk gün, Gözlem Gazetesi'nde bu bir devrim demişti.)
Sonuçta bütün ülkeler Mısır'da yeni yönetimi tanıdılar. Şimdilerde basında, ülkemizin de yeni yönetim ile ilişki kurmak istediği haberleri geliyor. 
Geçmiş olsun beyler...

Türkiye ile Mısır'ın Doğu Akdeniz'deki münhasır ekonomik alanımız, Mısır-Yunan işbirliğine feda edildi.

İktidarın Müslüman Kardeşler saplantısı, Kılıçdaroğlu'nun darbe sendromu Türkiye'nin hayati çıkarlarına mal oldu. 

Çıkarlarını bombalayan ülke!
Son zamanlarda Akdeniz'de özellikle Libya'dan İtalya'ya göç etmek isteyen göçmenlerin denizdeki facialarını ibretle izliyoruz.

Bundan daha 3 yıl önce Libya'da yaşam Avrupa'dan daha ileriydi. Eğitim devletçe karşılanıyor; sağlık bedava, ev bedava, yakıt ücretsiz...

Sonra hiç sebep yok iken batılılar başta Fransa, İtalya ve Türkiye acımasızca bu ülkeye saldırdı. Petrollerine el koydular. 150 milyar dolar paralarını gasp ettiler. Türkiye ise oradaki çıkarlarını bombaladı. Şimdi o ülkeden yetersiz teknelerle kuzeye göç edenlerin akıbetlerini ibretle seyrediyoruz. Ve tarihe kendi hayati çıkarlarını bombalayan ülke olarak geçeceğiz.