Görmek istediğiniz albümün fotoğrafının üzerini tıklayınız.

Mavişehir'den kalkan otobüsümüzle son yolcularımızı Üçkuyular'dan aldık. Yolda bir mola verdikten sonra tekrar Yenipazar'a doğru yola koyulduk.

İlk durağımız olan roman kahramanımı Leyla ninenin manevi babası Yörük Ali Efe müzesini gezdik. O günlerden kalan evi ve eşyaları görmek heyecan vericiydi.

Daha önce de bir kez uğradığımız Sümer Pide'de yöreye özgü karışık pidelerimizi yedik, çaylarımızı içtik.
Yoldaki heykelleri fotoğraflamayı da unutmadık.

Sultanhisar'a gelip de Nysa Antik Kentini gezmeden dönmek olur mu? Elbette zaman sınırlı da olsa Etem Oruç'un verdiği bilgilerle bir saatten fazla dolaştık.

Sultanhisar Belediye Başkanı Sayın Osman Yıldırımkaya'nın bize açtığı Atça Belediye Tiyatrosu salonunda geleneksel kitap sohbet ve tartışmamızı yaptık.

Cumhuriyetimizin efsanelerinden Nazilli Basma Fabrikasını gezdik. Ancak ilgisizlik ve bakımsızlıktan harabeye dönen muhteşem
yapı ve alan içimizi acıttı.

Fabrika içindeki Atatürk Müzesini gezdik. Halka açık değilmiş. Bizim için açıp yardımcı olanlara teşekkürler. Ancak keşke herkes ziyaret edebilse...

Fabrika içinde ulaşımı sağlayan, romanda da geçen o günlerde konan adıyla "Gıdı Gıdı Treni"ni gördük. Cumhuriyetin sembol- lerinden biri olan fabrika ne yazık ki bizi çok hüzünlendirdi.

Saat geç olmasına rağmen İsabeyli'ye uğradık. Roman kahramanımız Leyla Nine ve eşi Ese Efe'nin mezarlarını ziyaret ettik. Bize eşlik eden torunlarına teşekkürlerimizle.

Dönüş yolu nasıl geçti anlamadık, yeni üyemiz Tarık Kural'ın akordiyonuyla başlayan müzikli saatler arkadaşlarımızın okuduğu şarkılarla sürdü.